27 Kasım 2009 Cuma

Ölcen gitcen işte ya.

Solundan kalkmak değil bu hayır durup dururken huzursuzlanmak daralmak bunalmak en başındaki hislerin cesedinin kokan hali bu geçirdiğim günler sanırım.Evde durmamalıyım ilacım bu galiba .Günlerimi güzel geçirdiğimi düşünüp ertesi gün düne dair bir çok şeyin saçma gereksiz olduğunu düşünüyorum hatta pişman olmaya başlıyorum bazı şeylerden ve bir kaç dk sonra dünü özlüyorum ve bir kaç dk sonrada geçmişe gidip özleyip orda kalıyorum durumum iyi değil sanırım.
bir kaç şey söylicekmiş...
  • bugün bayrammış.
  • Bir insan 'emo' diyorsa mutlaka şu ikisinden biridir; kıl olup içten içe sempati duyuyordur.Ya da gıcık ve boş birisidir işi gücü sağa sola laf atmaktır hatta oturup bunu çekinmeden saatlerce araştırmış hatta kendisi de denemiş ve başarılı olamamış olabilitesi yüksek ihtimal.
  • New moon'u 2 cikez izlemeye gidesim var ama 200'üncüyü de ister altından kalkamam diye bulaşmiyim diyorum.2.ci kez izleyeceğim kesin tabi.
  • Sevmek başkasının hayataın ıyaşamakmışş.
  • parfümün kokusundan tiksinip sonra kokusu belli olur diye bileğime sıkıp koklaya koklaya koklaya hal kalıyorum işin tuhafı sevmeden yapıyorum aşkta böyle bişey mi yoksa filan:P
  • Kendi ossuruğunun kokusunu seven insanlar neden kendi evlerinde yapmıyolar bunu ben otobüs gibi bir ortamda senin dötünü koklamak zorundamıyım lan?Ulu orta salmayın şunu pf.sayglar.
  • Ben insanlara gıcık olmayı bilmezdim bu kadar sosyalleşmeden önce.İnsanların gerizekalı olduğunu anlamadan önce.
  • Evet 'insanlar gerizekalıdır.'
  • Ölürsem arkamdan kalanlar muhtemelen odamdaki eşyalar face'mde ki gönderi&bilgiler olur.Geride bıraktığım küçük hediyeler hala atılmamışsa tbi.Tabi birde kimseciklerin bilmediği blögüm.
  • tv'de ne var ne yoksa % de 90'ı gereksiz ve boş gerizekalı kutusu bildiğin kalan 10'umu okan bayülgen'in programlarına,Bazı haber programlarına, mtv-number one tv-dream tv- powerturk tv ye ve bazen tesadüfen düzgün bir cinema filmi yayımlamalarına verdim gitti.sienbisie ye:D:Dtienti ye de veriorm tbi.
  • Ceza nın şarkısını soyleyen çocuğa sen büyüyünce ne olacaksın?dediklerinde çocuğun haber sipikeri demesi, Güldüm.
  • Yarına inanmıyorum, yarına erteleyenleri sevmiyorum.Hatta yarın olmaz hemen şimdi şarkısınıda severim bir haylii...

21 Kasım 2009 Cumartesi

aklımın iplerini saldım/o giderken bir an durup peşinden baktım.

Niye?neyi bilmeden düşünüyorum yine bir kaç gündür.Kimi olduğunu biliyorum ama 'onu'^^
Biliyorum çok zaman geçti bunları düşünmenin bir anlamı yok hem onun aklına bile gelmiyordur gelse bile öyle ciddişekilde değil.Hayatındakilerle mutludur gittiği şehirde çoktan yeni bir hayataı olmuştur filan bunlar eskidenolsa küçük çaplı acıtasyon malzemesi olurdu ama sadece alık alık düşünüyorum bana bile birşey ifade etmeden düşünüyorum sadece sanki biz hala sevgiliyiz koca bir hafta birbirimizi özleyip sonunda sımsıkı sarılmayıiple çeken eskisi gibi..
İpin koptuğu yerde o kadar anlamsız ve gereksiz geliyor kiherşey canından çok sevdiğin insan bile neden o kadar sevmiş o kadar zorlanmışım ki herşeyaslında çok basitmiş diyorsun ana ilk fırsatta ayağın yine o boşluğa kayıyor onun adı bence 'yalnızlık'.Kurtulunması gereken ve insanın elinde olan birşey ama ya seni sevenler her an yanında olacak insanlar yoksa?O an değil hayatında böyle kişler yoksa?Önce yüzleşirsin zaten biliyosundur alışık olduğun bir üzüntü/hüzün işte böyle zanlarda daha ağır baş ağrıtıcı kokar.Bazen de kocaman kalabalığın ortasında yalnız hissedersin ki bubiraz daha kötü sanırım ve ben bunu yaşıyorum neyse bence konu tamamiyle bu değil sanırım.
Bu sadece kızlarda var galiba büyütmek haddinden fazla takılmak adı üstünde alışkanlık takıntı sevgi değil eskiyi hatırladığında gülümsemek tabi ki güzel ama fazlasını hayal etmek yanlış gereksiz hatta habersiz bir beklenti karşıdaki sen bunları düşlerken kendi hayatına habersiz bir şekilde devam eder tutup bir de bunlarla karşsına çıkmaya kalkmak var birde hiç girmiyorum oraya.
Hayataıma anlam veremiyorum böyle birşey olsa keşke n'oluyoruz hobaa diye o yoğunluğun ortasında bulsam kendimi yaşayarak yorulsam o tatlı yorgunlukta işin en kötü yanı olsa.

20 Kasım 2009 Cuma

kimselere değmedi

şu sandalyenin üstünde aşırı refleks göstermemeyi bir öğrenemedim gitti pat yerdeyim her seferinde.Eline düştüm dinlerken sandalyenin üstünde cıstak cıstak hoppidi hoppidi oynuodumda.
Şu an beynim 'okula git' ve 'okula gitme' diyenler olmak üzere ikiye ayrıldı ve beynim bitapp!2 gündür staja gitmiyorum okulada gitmek istemiyorum.Ama odamda gereğinden fazla kalmayı yasaklamıştım kendime yabanileşiyorum burda fazla kalınca dışarı çıktığımda farklı bir dünya'ya geçmiş gibi oluyorum göz kontrastım değişiyor, sıkılınca evde bo*uma çitme atmaya başlıyorum.Yalnızlık ikiye ayrılır bir herşey keyif verir mutlusunudur kendi kendine yettiğini anlarsın bazı değerlere sahipsen gerisinin koy gözüne rahvan gitsin modundasındır ohoo yalnızsındır bunu istiyorsundur ne zamandır yapacak şeylerin vardır hatta ohoo kendinle çok meşgulsündür sonracığıma 2 nci evreye gelirsin bunda tam tersidir işte bu benim bo*una çitme atma dediğim dönemi insan asla yalnız kalmamalı der hayata küsme şekillerine girersin kimsenin seni sevmediğini düşünürsün (ki bu benim için her daim geçerli istisnalar dışında).
Son zamanlarda yaptığım şey odama çekilip ışığı söndürüp karanlıkta yatmak hiç bir şey düşünmemeyi düşünmek arada gelen ufak tefek sinir düşünceleri kış kış etmek beynimden zaten ne biçim insanım anlamadım nerden de gelip takılıyo kafama bazen vurup ağzımı burnumu kırasım geliyor.Yuh kardeşim ne kadar beni evden postalama meraklısı maşallah okula gideyim diye yapmadığı fedakarlık yok ne desem hatta demeden yapmış.Ama istemiyorum mayk şansına küs:(Kendimi bazen çok gerizekalı hissediyorum bak yine çitmeledim.Galiba gidicem ben bugün okula yok hayır olmaz ıı ııhhh hiç içimden gelmiyor kızardım yeminlea.Gözümü kapadığımda asansörde hızla aşşağı iniyormuşum gibi hissediyorum sanırım biraz daha evde kalırsam yine hayali hüzün bulutlarının esiri olucam günlerdir bedenimdeki fizikse dinlendirici acı.Yani hastayım başım dönüyor ateşim çıkıyor tek + yanı sabah üşüyerek uyanmıyorum bildiğin fırın.Öksürüyorum başım ağrımaktan çatlıyor kafama birileri yumruk atmış gibi bacağımın üstünde birileri zıplamış gibi yaptığım herşeyin ölmeden önceki son eylemlerim olduğunudüşünüyorum hatta buda cenaze şarkım olabilir new moon'un soundtrack i death for cab cutie.Gece gelen acımasız gerçeklerin etkisi daha bir ağır oluyor hatırlıyorumm geçen yazı ne kadar kötü günlerdi.Onunla ayrılmıştık ama daha hafif geçebilirdi ben konuşucak kimseyi bulamamaktan herkesin benden köşe bucak kaçmasındansa kimseye anlatmamak için kaçmayı tercih ederdim bilirdimarkamdakileri sevildiğimi ama iş hiç te öyle değilmiş.Yalnızlığın en kötüsüydü belkide benim bu yaz yaşadığım, atlattım teşekkürler .sizi sevmiyorum sizde beni sevmeyin.Hiç kimsenin umrunda olmadığımı biliyorum peki ya bundan sonra?..