25 Şubat 2012 Cumartesi

döndüm dönüyorum




Durdum bakıyorum son resmime şu an ki halime saçlarım daha da yıpranmış, sorunlarım daha çeşitli ve çoğalmış, yaşım daha geçmiş, birşeyler çok az değişmiş, çoğu şey geçmiş gitmiş...
Ne on senelik oturduğum yer gezdiğim sokaklar, ne arkadaşlarım, ne en iyi arkadaşım, ne bana odamı kocaman dünya'yı dar eden sevgilerim ve de fazlası kalmamış bitmiş (:
Hani daralmıştım bir süre net fila yok yasağı 1 sene istikrarlı bir şekilde sürdürdüm şimdi facebooka girdim de hiçbişi anlamadım.Ne yeni tasarımından ne insanların son halinden.Uzun süre kendimi bir yere kapatmışımda yeni çıkmışım gibi hissediyorum.Alışveriş merkezinde insanları izliyorum biblo gibi kızlar, herşeyden fazla anlayan erkekler ve starbucks da ellerinde notbook ve havalı kahveleri ile zaman öldürenn sevgili yurdum gençliği...Yapay olan şeylere burnumu kıvırıp geçmenin yorgunluğu ağır bastı günün sonunda.
Hani ben şimdi çalışıyorum filan ya şimdi bir de ondan sanırım bu ben istanbul'damıydım tramvası.Ama koşarak izmir'e yerleşesim var öyle durgun sessiz ve güzel.Belki bu sene 20 yaşında ve üniversite sınavına üçüncü kez giren bir moruk olarak şansım yaver gider de derim ki:
"İzmir'in yolları taştan sen çıkardın beni beni baştan"
Nitekim geçen yaz çektiğim o güzel resimler çöp olmasaydı teknoloji kurbanı olmasaydı şimdi burada olabilir idi..Işıl ışıl sessiz izmir akşamının mis gibi körfez manzarasını balkonumdan görebilirdiniz:D


Ps:bir gezgin olsam her sabah başka ülke ve şehirde uyansam atıyorum bir sabah nice sahillerinde gözümü açsam çok mu şey istemiş olurum ki?